Rize’ye geçip arabayla Çayeli Haremtepe ve çevresindeki çay tarlalarını/bahçelerini gezmek istiyorduk ve yolculuk uzun süreceği için en iyi alternatifin araba kiralama olduğuna karar verdik. Çayeli adından da anlaşılacağı üzere internette gördüğünüz o güzel fotoğraflarda yer alan meşhur çay bahçelerinin olduğu Rize’nin ilçesi. Haremtepe ise buranın görsel yönden en ünlü köyü. Köydeki en ünlü çay bahçesi/tarlası ise Çeçeva. Bizde başladık arabayla Çayeli Haremtepe yolcuğumuza. Öncelikle anayollar çok güzel bol şeritli ve hafta içi olduğu içinde çok fazla trafik yoktu. Bizler ekim ayında gittik ve genel olarak hava güzeldi sadece 1 gün akşam yağmur yağdı 1 günde hava kapalıydı. Diğer günler gerçekten hava çok güzeldi.
Yolculuk sırasında bol bol dağ, manzara ve çay tarlası görebiliyorsunuz. Ayrıca bungalov tarzı oteller de bir hayli mevcut. Sadece tepeye çıkarken market veya pek bir satış yeri göremedim. Ancak köy evleri bol bol her tepede bulunuyor. Biz giderken ekim ayını seçtik yazın çok sıcakta veya kışın kar altında gerçekten tehlikeli bir yol. Ve bu mevsimlerde çok mı sıcak olur yoksa çok mu yağış alır bence riske girmenizi tavsiye etmem.
Gelelim yolculuğun diğer kısmına. Özellikle Haremtepe yoluna girdikçe yollar daralmaya başlıyor ve kötüleşiyor. Köy yoluna döndüğünğüzde ise çok fazla virajlı ve toprak bir yoldan devam etmek zorunda kalıyorsunuz. Burada karşınıza bol bol tur servisleri çıkacak o yüzden dikkatli olmanızda fayda var. Diğer taraftan yol biraz korkutucu görünebiliyor çünkü yüksek bir yerde ve güvenli değil gibi ama koca koca servisler çıkıp inebiliyorsa biz küçük arabayla neden gidemeyelim dedik ve koyulduk yollara 🙂 Ancak tabi yollarda yağış yoktu eğer sizin gideceğiniz zaman yağış olursa mutlaka dikkatli olun.
Buranın en ünlü çay bahçeleri/tarlalarından birisi Çeçeva. Diğer yerlerde gayet güzel ama nedense internette sanırım influencerlar buraya yoğunlaşınca popülerliği alıp gitmiş. Diğer taraftan hemen ünlü çay bahçesinin yanında güzel manzaralı bir cafe var. Fiyatlar Uzungöl gibi kazık değil gayet uygun. Ancak çay bahçesine girip fotoğraf çektirmek için fiş almanız gerekiyor fiş alana en son yanlış hatırlamıyorsam bir çay ikramdı.
Dönüş yolunda ise yine tekrar aynı yolu kullanıyoruz. Bu kez saat sabahtan öğlene yaklaştığı için gelen araba sayısı artıyor. Yol direkt tepeye çıktığı için eğer hafta sonu giderseniz çok dar bir alanda ve kalabalığın içinde park yeri bulmak çok zor. Biz hafta içi gittiğimiz için bu açıdan çok şanslı olduğumuzu söyledi herkes. Diğer taraftan buranın görsel dışında pek bir havası yok. Sadece fotoğraf çektirmek ve çay içmek için gideceğiniz en fazla 1 saatten sonra sıkılabileceğiniz bir yer. Evet manzara harika ama kafe o kadarda kaliteli değildi yiyecekler. Belki kahvaltı güzeldir bilemiyorum herkes yorumlarda kahvaltıyı övmüş ama ben denemedim. Biz aslında buradaki kafeye gitmek istemiştik ama gidip baktığımızda kapalıydı ve mecburen aşağıdaki kafeye geri döndük. Diğer taraftan bu manzarada çay içmek çok keyifliydi ve çay çok lezzetliydi. Diğer Karadeniz yolcuklarımı okumak için buradaki kategoriyi kullanabilirsiniz. Herkese keyifli yolculuklar dilerim.